Günlerden bir gün, uçmaya pek hevesli bir martı yavrusunun yolu kapısını doğaya ve hayvanlara sonuna kadar açmış bir ada evinin bahçesine düşüverir. Daha doğrusu yavru martımız çatıdan göğe doğru uçacakken bahçeye doğru hafif bir iniş yapıverir az biraz da hasarla. Fakat ev sakinleri Sedef ve Pide bu küçük detaya çok takılmazlar. Tıpkı zaman zaman ağırladıkları diğer tüm hayvan dostları gibi, damdan düşerek kapılarını çalan bu davetsiz misafire de "hoşgeldin" derler. Kitabımız da burada başlar. Misafire verilen ilk isim "martı yavrusu" olur, sonra Nebahat, en sonunda da Neboş. Neboş keyfine düşkün, çabuk öğrenen, muzipliğe bayılan, en önemlisi de yaşama ve uçma hayaline sıkı sıkıya bağlı bir martı yavrusudur. Bir yandan çok sevdiği balıkları ve peynirleri mideye indirir, öte yanda Pide'yle yüzmeye gider, küçük çaplı muzipliklerle ada evini şenlendirir. Tüm bunları yaparken de uçma alıştırmalarını hiç ama hiç aksatmaz… "Davetsiz Misafir Neboş" hayata dair gerçek bir hikâye, gerçek bir kitap. Üstelik sadece çocuklara değil, yetişkinlere de söyleyecek çok şeyi var. Neboş'un hikâyesinde birbiri içine geçmiş benzetmeler, felsefi tartışmalar, bir yere bağlanmayan kurgular yok. Hayat var. O yüzden, diyoruz ki, "Oradan buradan katıştırıp felsefe yapmaya çalışan hayali martı Jonathan da kimmiş? Asıl bilgelik hayatın kendisinde. O yüzden siz iyisi mi hayat dersinizi gelin yavru martı Neboş'un gerçek hikâyesinden alın." Kim bilir belki hayata, dostluğa, yaşama azmine, ehlikeyifliğe ve muzipliğe dair ne insanlardan ne de hayali martılardan öğrenemediklerinizi damdan düşmüş yavru martı Neboş'tan öğrenirsiniz. (Tanıtım Bülteninden) Sayfa Sayısı: 28 Baskı Yılı: 2016 Dili: Türkçe Yayınevi: Hayykitap İlk Baskı Yılı : 2016 Sayfa Sayısı : 28 Dil : Türkçe ISBN: 9786059841412
Hayykitap, yazı yolculuğuna “yeryüzünde anlaşılmayacak hiçbir şey yoktur” diye başlıyor…
Bilginin kasıtlı bir biçimde saklanması, parçalanması, çarpıtılarak gerçeğin örtülmesine karşı bilgiyi birleştirmeyi, bunu hakikatle, dolayısıyla günlük hayatla ilişkilendirmeyi ve anlaşılır bir biçimde herkesin kullanımına sunmayı amaçlıyor…
Hayykitap, halktan kopuk elitist ve salt akademik tavrı benimsemeyecek…Günlük olayları birbiriyle irtibatlandırarak, gerçeğin üzerindeki sanal bilgileri kaldıracak, makyajı temizleyecek…Yeniden üretilen “asıl” bilgiyi de “en net ve anlaşılır” şekilde okuyucusuyla paylaşacak…
Dolayısıyla yayınlanan her kitap sizin ve sevdiklerinizin ( ya da sevmediklerinizin ) bugunünü ve geleceğini doğrudan etkileyecek…
Bizler bu etkinin hep iyilikler yönünde olması için çabalayacağız…
Hayykitap iyiliklere yönelik sözü olan herkesle buluşmak isteyecek, ortak paydası iyilikler olan bütün projeleri destekleyecek…
Hayykitap bu topraklara ait kültürel hafızayı koruyabilen yazarların özgün eserlerini de yayınlayacak… Sözün bittiği yerde “yeni bir söz dizimi” ile okuyucusuyla birlikte yeni anlamlara açılacak…
Hayykitap okuyuculara “aslında” birbirini tamamlayan farklı kategorilerde yayınladığı kitaplarla ulaşacak…